Hiç bir şarkı duyduğunuz, ve o anda eşlik etmeye veya dans etmek istediğiniz oldu mu? Müziği duyduğumuz anda beynimizdeki etki hiç kuşkusuz yadsınamaz. Müzik, beyinlerimizi o kadar çok etkiler ki terapi için popüler hale gelir. Ebeveynler, çocuklara beyin fonksiyonlarını arttırmak için bir enstrümanın nasıl çalınacağını öğretmeye teşvik etmişlerdir. Müzikle ilgili yeni araştırmalar yapıldığında, müşteri hizmetleri deneyiminde alınan olumlu sonuçlar son derece şaşırtıcıdır. En basiti olan telefon santrali fon müzikleri ve bekletme müzikleri de bir o kadar önemlidir. Çünkü müşterileriniz markanızı ve firmanızı deneyimlemeye marka değerinizi tartmaya tam bu noktadan yani şirket telefon santrali seslendirmesi ve fon müzikleri ile başlar. Bu yazımızda sizlere santral fon müziklerinin özelliklerini ve nasıl kullanabileceğinizi, hedef kitlenizi nasıl teşvik edebileceğinizi ve en önemlisi müşterileriniz hatta beklerken nasıl sıkılmamalarını sağlayacaklarını anlatacağız.

Müzik kalplere ulaşan ortak ve alabildiğince global bir dildir. Sevdiğiniz bir şarkıyı duyduğunuzda olduğu gibi, müzik size harika anılarınızı hatırlatabilir veya belki de aklınızın ruhunuzun rahatlamasını, gevşemenizi sağlar. Örneğin bir santral fon müziği veya santral bekletme müziği ile müşteri telefonda müzik dinleme zevkini tadabilir. Bu nedenle telefon santralinizde, müşterileriniz için sakin ve keyifli bir ortam yaratın, gürültülü ve keyif kaçıran tınılardan uzak durun. Örneğin: Electro-house veya heavymetal vb.

Santralinizi tuşlayarak arayan müşterileriniz hatta beklemede olduklarında, sadece genel bilgiler verilmeli ve bunu yaparken aynı zamanda müzik de kullanılmalıdır. Müzik, Time dergisine göre vucudumuzun zevk kimyası olan dopamine’i bastıran, beynin yine aynı kısmını tetiklemek için önemli bir araçtır ve yol göstericidir.

Buna ek olarak, sakinleştirici müziğin müşterilerin bekleme süresinde tercih edilmesi, son zamanlarda yapılan bir araştırmaya göre, duyacakları müziğe bağlı olarak belirli bir kitlenin tanımlanabileceğini göstermektedir. Örneğin, jazz müziği dinlemeyi tercih edenler, yüksek bir benlik saygısına sahiplerdir, çalıştıkları işletmelerde yönetici, ceo veya müdür gibi beyaz yakalı çalışanlar kimlikleri öne çıkmaktadırlar. Indie müziği tercih edenler, düşük bir benlik saygısına sahiptir ve bu kitle daha rahat yaşamayı tercih eden, giyim tarzı salaş olarak nitelenen kitledir, işletmelerde masa başı işler veya bir help-desk yetkilisi olarak çalışırlar. Yapılan bı araştırmanın gösterdiği, eğer firmanızın ulaşmak istediği kitleyi biliyorsanız, dinleyeceği müzikleri de tahmin ederek hedef kitlenize kolayca hitap edebileceğinizdir.

Ses, günlük yaşamın hayati bir parçası özellikle müşteri hizmet deneyiminizde yanlış müzik seçimi maddi kayıplara ve marka değerinizi düşürmeye neden olabilir. Unutmayın bu etkileşimi doğru planlayarak daha fazla satış yapabilir ve müşterilerinizin beyinlerine ulaşarak kalplerine giden yolda da büyük yol kat etmiş olursunuz.